İstanbul Medyumları
İstanbul Medyumları kimlerdir? İstanbul’un tarihini başlatan isim Bizantion’dur. İstanbul Latince ilk adını Büyük Roma İmparatorunun oğlu Antonius’un ismini bu şehre vermesiyle almıştır. Ermeni kaynaklarında ise şehrin adının İstanbol veya Istınbol olarak yer alması daha da efsanevi hale getirmektedir. Peygamberimizin hadis-i şerifine göre şehrin adı Kostantıniyye dir. Osmanlı döneminde şehrin adları birden fazla şekilde ortaya çıkmıştır. Dersaadet, Saadet Kapısı, Der-i Devlet, Deraliye, Asitane, Darü’s Saltana, İslambol görüldüğü gibi her biri birbirini kıskandıracak ve övgüler dolu isimlerden ibarettir. Aynı zamanda Arapça olarak verilenBelde-i Tayyibe yani Güzel kent adı Ebced hesabına göre İstanbul’un fethi olan hicri 857 ,Miladi 1453 tarihine işaret eder.
İstanbul Tılsımları
Bu kadar güzel bir şehir, dünyanın dört bir yanına kadar konuşulan güzelliğiyle; örneği bulunmayan bu şehri çeşitli afetlerinden ve her türlü belalardan korumak amacıyla; büyü ve tılsımlamalar yapılmıştır. Bu sayede bunların çoğu da bugün hala görmekteyiz. Ve bu bilgileride yine evliyalar kütüphanesindeki kaynaklardan rahatça ulaşabiliriz.
Bizans İmparatorları döneminde halkın; doğal afetlerden korunmaları için İstanbul’u çevreleyen imar edilmiş. Ve bu arada başka ülkelerden de İstanbul’a getirilen tılsımlı 27 anıt dikilmiş.Bu anıtlar ünlü türk mühendis ve mimarlar tarafından en görkemli şekilde yapıtları adeta yaşayarak ve inanarak duvarlarını örmüşlerdir.
Tüm bu tılsımlar İstanbul’u koruyarak; efsanelerle dolu dolu kulaktan kulağa zengin bir atmosfer oluşturmuştur. Evliyalarla, türbelerle dolu olan bu şehirde zaten akside düşünülemezdi. Bu tılsımlar ve büyüler gerçek medyum ve medyumluk gibi bir yeteneğin üzerine yetenek katar.Çoğu arkadaşıma göre de esas olan İstanbul’un suyundan tutunda toprağına kadar ilahi bir tılsımın olduğudur. İşte bu gerçek coğrafyada gerçek gizemli olguların bu işi ciddiyetle yapan medyumların gizli ilimlerine ilim katmaması söz konusu olamaz. Bazılarına göre yine İstanbul medyum hocalarının, bu şehrin evliyalarının dualarıyla medyumlarının gücünü pekiştirdiğini söylemişlerdir. Elbette masalsı bu hikaye tüm ciddiyetiyle yaşanmış ve bu gerçek halk bilimciler tarafından da kabul görmüştür.
Medyumlar
İstanbul ve tarihçesi anlatıla anlatıla bitirilemeyeceğinin farkındayım. Fakat bir gerçek varki yukarıda da sürekli gerçek medyum, gerçek gizli ilim; gerçek halk bilimci vs gibi sürekli bir vurgu yapmak zorunda kaldım. Bu konu şuan beni azda olsa incitti. Efsanelerle dolu olan bu şehri korumak; ve tüm gerçekliğini yaşatmak bizim elimizde. Doğal olarak 7 milletin birbiri içinde yaşadığı; dünyanın her ülkesinden bir parça, bir güç aldığı bu şehirde su istimale yol açan ve bu güzel İstanbul’a; herşeyden ziyade insanlığa ve gelecek nesile tabiri caizse leke bırakmaya çalışan bazı kesimler; bu manevi olayı bile sahtekarlığa dönüştürmüştür. Lütfen sahte olan her şeyden; özelliklede duygularınızın sömürüleceği sahte medyum adı altındaki kişilerden uzak durunuz.
Bu uyarıyı gerçek bir vatansever; özellikle de bir İstanbul medyumu olarak ben Medyum Elife ve bu güne kadar bana emeği geçen; büyük üstadım adına söylemekteyim. Bana bu büyük mirası nesilden nesile nasıl aktaracağım konusunda; bir hayli nasihatlari oldu, gerek yıllarca kalem kağıt çalıştırdı; ödevler verdi. Beni bu ustalığa ulaştırdı; gerekse tüm bu sahteliklere bir ordu gibi göğüs gerdi. Üstadımın öğrencisi olduğumdan dolayı; ve bana tüm bu gerçek medyum, İstanbul medyumu ünvanını verdiğinden dolayı; onur duymakla beraber kendisine saygı ve sevgilerimi iletirim.